Skip to main content

İzmir’de En İyi Üroloji Doktoru: Tedavi Seçenekleri ve Penil Protez

İzmir’de En İyi Üroloji Doktoru: Tedavi Seçenekleri ve Penil Protez İzmir’de En İyi Üroloji Doktoru: Tedavi Seçenekleri ve Penil Protez
Sertleşme
Sorununa Kalıcı Çözümler

İzmir’de en iyi üroloji doktoru arayışınızda penil protez tedavi seçenekleri ve diğer tedavi yöntemleri hakkında bilgi alın. Detaylar burada!

    Sertleşme
    Sorununa Kalıcı Çözümler

    İzmir’de en iyi üroloji doktoru arayışınızda penil protez tedavi seçenekleri ve diğer tedavi yöntemleri hakkında bilgi alın. Detaylar burada!

    İzmir’de En İyi Üroloji Doktoru: Tedavi Seçenekleri ve Penil Protez

    İzmir’de En İyi Üroloji Doktoru Neden Önemlidir?


    Sağlık, yaşamımızın her alanını etkileyen en değerli hazinemizdir. Bu nedenle sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorların uzmanlığı, deneyimi ve hasta odaklı yaklaşımı büyük önem taşır. Özellikle üroloji gibi hassas bir alanda, İzmir’de en iyi üroloji doktoru bulmak, doğru teşhis ve tedavi için kritik bir adımdır.

    İzmir, Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinden biri olup, sağlık hizmetleri alanında da öncü bir konumdadır. Şehirde, donanımlı hastaneler ve deneyimli tıp ekipleri, hastalara kaliteli sağlık hizmeti sunmaktadır. Üroloji, böbrekler, idrar yolları, erkek üreme sistemi gibi önemli organları ilgilendiren bir uzmanlık dalı olduğundan, bu alanda uzmanlaşmış ve hasta memnuniyetine önem veren bir doktorla iletişime geçmek oldukça önemlidir.

    Üroloji Uzmanlarının Rolü ve Önemi

    Ürologlar, idrar yolu enfeksiyonları, prostat hastalıkları, böbrek taşları, erektil disfonksiyon, kısırlık gibi birçok rahatsızlığın tanı ve tedavisini yaparlar. Bu hastalıkların erken teşhis ve tedavisi, yaşam kalitesini korumak ve olası komplikasyonları önlemek için hayati öneme sahiptir.

    İzmir’deki en iyi üroloji doktorunu seçerken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şunlardır:

    • Deneyim: Uzun yıllara dayanan deneyime sahip bir ürolog, farklı vakaları görme ve tedavi etme konusunda daha fazla bilgi birikimine sahip olacaktır.
    • Uzmanlık: Bazı ürologlar, prostat kanseri, böbrek taşları, erektil disfonksiyon gibi belirli alanlarda uzmanlaşmışlardır. İhtiyacınıza uygun uzmanlık alanına sahip bir doktor seçmeniz önemlidir.
    • Hasta Yorumları: Diğer hastaların deneyimleri, doktor hakkında fikir edinmenize yardımcı olabilir. İnternet sitelerinde veya hasta forumlarında doktor hakkında yorumları okuyabilirsiniz.
    • İletişim: Doktorunuzla rahat bir iletişim kurabilmeniz, tedavi sürecinin başarısı için önemlidir. Sizi dinleyen, sorularınızı yanıtlayan ve tedavi seçeneklerini açıklayan bir doktor seçmeniz önemlidir.
    • Teknolojik Donanım: Modern ürolojik teşhis ve tedavi yöntemlerini kullanan bir hastane veya klinik tercih etmeniz, daha doğru ve etkili bir tedavi almanızı sağlayacaktır.

    Unutmayın, sağlığınız en değerli varlığınızdır ve onu en iyi ellere emanet etmek hakkınızdır. İzmir’de en iyi üroloji doktorunu bulmak için zaman ayırın ve yukarıdaki faktörleri göz önünde bulundurarak bilinçli bir seçim yapın.

    Ürolojik Sorunlar ve Tedavi Yöntemleri


    Üroloji, insan vücudunun karmaşık ve hayati öneme sahip boşaltım sistemini ve erkeklerde üreme sistemini inceleyen, geniş kapsamlı bir tıp dalıdır. Böbrekler, idrar yolları, mesane, prostat, testisler ve penis gibi organları kapsayan bu sistemlerde ortaya çıkan hastalıklar, fonksiyon bozuklukları ve kanserler, üroloji uzmanlarının ilgi alanına girer. Günümüzde, yaşam tarzı değişiklikleri, çevresel faktörler, genetik yatkınlık ve yaşlanma gibi birçok etken ürolojik problemlerin görülme sıklığını artırmıştır. Bu nedenle, her yaştan insanın ürolojik sağlığına dikkat etmesi ve düzenli kontrollerden geçmesi büyük önem taşır. Erken teşhis ve tedavi, hastalıkların ilerlemesini önlemek, yaşam kalitesini korumak ve olası komplikasyonlardan kaçınmak için kritik öneme sahiptir.

    Ürolojik hastalıklar, kişiden kişiye değişen belirtilerle ortaya çıkabilir. Sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma hissi, idrar kaçırma, bel veya kasık ağrısı, idrarda kan görülmesi (hematüri), cinsel işlev bozuklukları, üreme sorunları gibi belirtiler, altta yatan bir ürolojik problemin habercisi olabilir. Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmanız önemlidir.

    Ürolojik hastalıkların teşhisi, genellikle hastanın tıbbi öyküsünün ve fiziksel muayenesinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ile başlar. Ürolog, hastanın şikayetlerini dinler, geçmişte geçirdiği hastalıkları sorgular, yaşam tarzı ve alışkanlıkları hakkında bilgi alır. Ayrıca, prostat muayenesi, testis muayenesi gibi fiziksel muayeneler de yaparak ürolojik sistemin genel durumunu değerlendirir. Daha sonra, tanıya yardımcı olmak için çeşitli laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılır.
    Ürolojik hastalıkların tedavisi, altta yatan nedene, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Günümüzde, ilaç tedavisi, minimal invaziv girişimler (cerrahi dışı tedavi) ve cerrahi operasyonlar gibi geniş bir tedavi yelpazesi mevcuttur.

    İlaç tedavisi, idrar yolu enfeksiyonları, prostat büyümesi (BPH), erektil disfonksiyon, bazı ürolojik kanser türleri gibi birçok ürolojik rahatsızlığın tedavisinde etkili bir şekilde kullanılabilir. Antibiyotikler, enfeksiyonların tedavisinde kullanılırken, alfa blokerleri ve 5-alfa redüktaz inhibitörleri prostat büyümesinin semptomlarını hafifletmek için reçete edilebilir. Erektil disfonksiyon tedavisinde ise fosfodiesteraz-5 inhibitörleri (PDE5I) adı verilen ilaçlar, penisteki kan akışını artırarak sertleşmeyi sağlar.

    Minimal invaziv girişimler, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan veya daha az kesi ile birçok ürolojik sorunun tedavisinde tercih edilir. Bu yöntemler arasında şunlar sayılabilir:

    • Şok Dalga Tedavisi (ESWT): Böbrek taşlarının kırılması, Peyronie hastalığının tedavisi ve erektil disfonksiyonun iyileştirilmesi için kullanılır. Ses dalgaları kullanılarak taşlar kırılır ve vücuttan atılması sağlanır.
    • Lazer Tedavisi: Prostat büyümesi, mesane tümörleri ve böbrek taşlarının tedavisinde kullanılabilir. Yüksek enerjili lazer ışınları, hedeflenen dokuyu yok ederek veya küçülterek sorunu giderir.
    • Stent Yerleştirilmesi: İdrar yolunda daralma veya tıkanıklık olması durumunda, idrar akışını sağlamak için stent adı verilen küçük tüpler yerleştirilir.

    Cerrahi operasyonlar, ilaç tedavisi veya minimal invaziv girişimlerin yetersiz kaldığı veya uygulanamadığı durumlarda tercih edilir. Prostat kanseri, mesane kanseri, böbrek kanseri gibi ürolojik kanserlerin tedavisinde genellikle cerrahi müdahale gerekir. Ayrıca, büyük böbrek taşları, idrar yolunda ciddi darlıklar veya tıkanıklıklar, prostat büyümesinin ileri evreleri gibi durumlarda da cerrahi operasyonlar yapılabilir.

    Ürolojik cerrahide, açık cerrahi, laparoskopik cerrahi (kapalı ameliyat) ve robotik cerrahi gibi farklı yöntemler kullanılır. Açık cerrahi, daha büyük bir kesi yapılarak gerçekleştirilirken, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi, daha küçük kesilerle yapılır ve bu nedenle hastalar için daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve daha kısa hastanede kalış süresi sunar.

    Sonuç olarak, üroloji geniş bir yelpazede hastalıkları kapsayan ve insan sağlığı için büyük önem taşıyan bir tıp dalıdır. Ürolojik sorunların erken teşhis ve tedavisi, yaşam kalitesini korumak ve olası komplikasyonları önlemek için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, herhangi bir ürolojik şikayetiniz varsa, vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmanız önemlidir. [1]

    Erektil Disfonksiyon ve Tedavi Yöntemleri


    Erektil disfonksiyon (ED), erkeklerde cinsel ilişki için yeterli sertliğin sağlanamaması veya sürdürülememesi durumudur. Birçok erkeğin hayatının bir döneminde deneyimlediği bu sorun, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen yaygın bir cinsel sağlık problemidir. ED, yalnızca cinsel performansı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda özgüven eksikliği, stres, anksiyete, depresyon ve ilişki sorunları gibi psikolojik etkilere de neden olabilir. ED, birçok faktörün etkisiyle gelişebilir; bu faktörler arasında yaşlanma, diyabet, kalp damar hastalıkları, obezite, sigara kullanımı, alkol tüketimi, bazı ilaçların yan etkileri, hormonal bozukluklar, nörolojik hastalıklar, pelvik bölge cerrahisi veya radyasyon tedavisi, stres, anksiyete ve ilişki problemleri sayılabilir.

    ED’nin altında yatan nedenlerin doğru bir şekilde belirlenmesi, etkili bir tedavi planı oluşturmak için önemlidir. Bu nedenle, ED sorunu yaşıyorsanız, utanç veya çekinmeden bir üroloji uzmanına başvurmanız ve kapsamlı bir değerlendirmeden geçmeniz önemlidir. Ürolog, sizinle detaylı bir görüşme yapacak, tıbbi öykünüzü ve yaşam tarzınızı değerlendirecek ve fiziksel muayene yapacaktır. Gerekli durumlarda, kan testleri, hormon düzeyleri, penil doppler ultrasonografi gibi ek tetkikler de yapılarak ED’nin nedenleri araştırılır.

    Günümüzde, ED tedavisi için çeşitli seçenekler mevcuttur ve bu seçenekler, sorunun şiddetine, altta yatan nedenlere ve hastanın tercihlerine göre değişiklik gösterir.

    • İlaç Tedavisi: Fosfodiesteraz-5 inhibitörleri (PDE5I) olarak bilinen ilaçlar, ED tedavisinde sıklıkla kullanılan ve etkili bir tedavi seçeneğidir. Sildenafil (Viagr*a®), tadalafil (Ciali*s®), vardenafil (Levitr*a®) gibi ilaçlar, penisteki kan damarlarının gevşemesini sağlayarak kan akışını artırır ve bu sayede sertleşmenin gerçekleşmesine yardımcı olur. Bu ilaçlar genellikle cinsel aktiviteden 30-60 dakika önce alınır ve etkileri 4-36 saat arasında sürebilir. Ancak, PDE5I’lerin bazı yan etkileri olabilir, baş ağrısı, yüzde kızarma, mide bulantısı, burun tıkanıklığı, görme bozuklukları gibi yan etkiler görülebilir. Ayrıca, bu ilaçlar nitrat içeren kalp ilaçları ile birlikte kullanılmamalıdır, çünkü kan basıncında ani ve tehlikeli düşüşlere neden olabilir.
    • Penil Enjeksiyonlar: Penil enjeksiyonlar, ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç kullanamayan ED hastaları için bir alternatiftir. Bu tedavide, alprostadil (Caverjec*t®, Ede*x®) gibi bir ilaç doğrudan penisin ereksiyon odacıklarına enjekte edilir. Alprostadil, kan damarlarının gevşemesini sağlayarak kan akışını artırır ve bu sayede sertleşmenin gerçekleşmesini sağlar. Enjeksiyonlar genellikle 5-10 dakika içinde etki gösterir ve etkileri 30-60 dakika sürebilir. Ancak, penil enjeksiyonların bazı yan etkileri de olabilir; enjeksiyon bölgesinde ağrı, morarma, uzun süreli ereksiyon (priapizm) ve nadiren de olsa peniste eğrilik (Peyronie hastalığı) gelişebilir.
    • ESWT Terapisi: ESWT, düşük yoğunluklu şok dalgalarının penis dokusuna uygulanmasıdır. Bu yöntem, yeni kan damarlarının oluşumunu teşvik ederek penise kan akışını artırmayı ve erektil disfonksiyonu iyileştirmeyi hedefler. ESWT, genellikle bir dizi seans halinde uygulanır ve her seans yaklaşık 15-20 dakika sürer. Tedavi genellikle ağrısızdır ve ciddi yan etkileri nadirdir. Ancak ESWT’nin ED tedavisinde uzun vadeli etkinliği ve güvenliği henüz tam olarak kanıtlanmamıştır, bu nedenle daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
    • Vakum Cihazları: Vakum cihazları, penisin etrafına yerleştirilen bir silindir ve bir pompa mekanizmasından oluşur. Pompa, silindir içinde vakum oluşturarak kanı penise çeker ve sertleşmeyi sağlar. Sertleşme sağlandıktan sonra, penisin tabanına bir lastik halka yerleştirilerek kanın geri akması engellenir ve ereksiyonun korunması sağlanır. Vakum cihazları, ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç kullanamayan ED hastaları için non-invaziv bir tedavi seçeneğidir. Ancak, vakum cihazlarının bazı dezavantajları da vardır; bazı erkekler bu cihazları kullanırken rahatsızlık hissedebilir, ejakülasyon (boşalma) zorlaşabilir, peniste morarma veya hissizlik oluşabilir ve cihazın etkinliği her zaman yeterli olmayabilir.

    Sonuç olarak, erektil disfonksiyon tedavisinde birçok seçenek mevcuttur ve bu seçeneklerin etkinliği ve güvenliği, altta yatan nedenlere ve hastanın bireysel özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. ED sorunu yaşıyorsanız, en uygun tedavi seçeneğini belirlemek için mutlaka bir üroloji uzmanına danışmanız önemlidir. [2]

    Penil Protez Nedir ve Kimler İçin Uygundur?


    Erektil disfonksiyon (ED), erkeklerin cinsel ilişki için yeterli sertliğe ulaşamaması veya bu sertliği sürdürememesi durumudur. Bu yaygın sorun, erkeklerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen önemli bir sağlık problemidir. Günümüzde ED tedavisi için çeşitli yöntemler mevcuttur; bu yöntemler arasında ilaç tedavisi, penil enjeksiyonlar, vakum cihazları, şok dalga tedavisi ve penil protezler yer almaktadır. Her ne kadar ilk dört tedavi seçeneği, bazı hastalarda etkili sonuçlar verse de, bu yöntemler genellikle geçici çözümler sunar ve her cinsel ilişki öncesi tekrar uygulanması gerekir. Kalıcı bir çözüm arayan veya diğer tedavi seçeneklerinden fayda görmeyen ED hastaları için ise penil protez implantasyonu, güvenilir ve etkili bir seçenek olarak öne çıkar.

    Penil protezler, penis içerisine cerrahi olarak yerleştirilen ve erektil disfonksiyonun tedavisinde kullanılan tıbbi cihazlardır. Bu protezler, doğal yollarla sertleşme sağlayamayan erkeklerin cinsel ilişki için yeterli sertliğe ulaşmalarına ve bu sertliği korumalarına yardımcı olur. Protezler, penisin içinde bulunan ve normalde kanla dolarak sertleşmeyi sağlayan korpora kavernoza adı verilen odacıklara implante edilir.

    Penil protezler, 40 yılı aşkın süredir ED tedavisinde kullanılmaktadır ve bu süre zarfında teknolojik olarak önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde kullanılan modern penil protezler, daha doğal bir ereksiyon hissi ve görünümü sunar, daha dayanıklıdır ve daha az komplikasyon riski taşır.

    Peki, hangi hastalar penil protez implantasyonu için uygun adaylardır? Penil protezler, genellikle diğer ED tedavi seçeneklerinden fayda görmeyen veya bu seçenekleri kullanamayan hastalar için önerilir. Bu hastalar arasında şunlar sayılabilir:

    • Şiddetli ED: İlaç tedavisi, penil enjeksiyonlar veya vakum cihazları gibi yöntemlerle yeterli sertleşme sağlayamayan erkekler.
    • Diyabet: Diyabet, penise giden kan damarlarına ve sinirlere zarar vererek ED’ye neden olabilir. Diyabetli erkeklerde diğer tedavi seçeneklerinin etkinliği düşük olabilir ve penil protezler daha kalıcı bir çözüm sunabilir.
    • Prostat Kanseri Tedavisi: Prostat kanseri tedavisi (radikal prostatektomi veya radyasyon tedavisi) sonrasında ED gelişmesi oldukça yaygındır. Penil protezler, bu hastalar için de etkili bir tedavi seçeneği olabilir.
    • Peyronie Hastalığı: Peyronie hastalığı, peniste plak oluşumu ve eğrilik ile karakterize bir durumdur ve ED’ye neden olabilir. Penil protezler, hem eğriliği düzeltmek hem de sertleşmeyi sağlamak için kullanılabilir.
    • Omurilik Yaralanmaları: Omurilik yaralanmaları, penise giden sinirlere zarar vererek ED’ye neden olabilir. Penil protezler, bu hastalar için de bir seçenek olabilir.

    Penil protez implantasyonu, ciddi bir cerrahi işlemdir ve bu nedenle ameliyat öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Ameliyat öncesi, hastanın genel sağlık durumu ve ED’nin altında yatan nedenler detaylı bir şekilde değerlendirilir. Ayrıca, hastanın beklentileri, yaşam tarzı ve tercihleri göz önünde bulundurularak en uygun protez tipi seçilir. Ameliyat sonrası, enfeksiyon riskini azaltmak için antibiyotik tedavisi uygulanır ve hastanın protezi nasıl kullanacağı konusunda eğitimler verilir. Hastaların, ameliyat sonrası doktorlarının önerilerine uyması ve düzenli kontrollerden geçmesi, tedavinin başarısı için önemlidir. [3]

    Penil Protez Çeşitleri ve Özellikleri


    Günümüzde, iki ana tip penil protez bulunmaktadır: tek parçalı (malleable) ve şişirilebilir (inflatable) penil protezler. Her iki protez tipinin de kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır, bu nedenle en uygun protez seçeneği, hastanın bireysel ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre belirlenir.

    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Tek Parçalı Bükülebilir Penis Protezi
    Tek Parçalı Bükülebilir Penis Protezi

    Tek Parçalı (Malleable) Penil Protezler

    Tek parçalı penil protezler, penis içerisine yerleştirilen iki adet bükülebilir çubuktan oluşur. Bu çubuklar, cinsel ilişki için yeterli sertliği sağlar ve kullanılmadığı zamanlarda aşağı doğru bükülerek iç çamaşırı içinde gizlenebilir. Tek parçalı protezler, daha basit bir cerrahi işlemle yerleştirilir, daha ekonomiktir ve mekanik arıza riski daha düşüktür. Ancak, bu protezlerle penis sürekli olarak yarı sert bir durumda kalır, bu da bazı hastalar için rahatsız edici olabilir.

    Tek parçalı protezlerin avantajları şunlardır:

    • Basit Cerrahi İşlem: Tek parçalı protezler, daha az invaziv bir cerrahi işlemle yerleştirilir, bu da ameliyat sonrası iyileşme sürecini kısaltır ve komplikasyon riskini azaltır.
    • Ekonomik: Tek parçalı protezler, şişirilebilir protezlere göre daha ekonomiktir.
    • Düşük Mekanik Arıza Riski: Tek parçalı protezler, daha az parçadan oluştuğu için mekanik arıza riski daha düşüktür.

    Tek parçalı protezlerin dezavantajları şunlardır:

    • Sürekli Sertlik: Tek parçalı protezlerle penis sürekli olarak yarı sert bir durumda kalır, bu da bazı hastalar için rahatsız edici olabilir ve pantolon içinde belirginleşebilir.
    • Doğal Görünüm Eksikliği: Tek parçalı protezlerle sağlanan ereksiyon, şişirilebilir protezlere göre daha az doğal bir görünüm sunar.

    Şişirilebilir (Inflatable) Penil Protezler

    Şişirilebilir penil protezler, penis içerisine yerleştirilen iki adet şişirilebilir silindir, skrotum (testis torbası) içerisine yerleştirilen bir pompa ve alt karın bölgesine yerleştirilen bir rezervuardan oluşur. Pompa sıkıldığında, rezervuardaki sıvı silindirlere dolar ve penis sertleşir. Cinsel ilişki sonrasında pompa üzerindeki bir düğmeye basılarak sıvı rezervuara geri döner ve penis yumuşar. Şişirilebilir protezler, daha doğal bir ereksiyon hissi ve görünümü sunar ve kullanılmadığı zamanlarda penis tamamen yumuşak kalır. Ancak, bu protezler daha kompleks bir cerrahi işlemle yerleştirilir, daha pahalıdır ve mekanik arıza riski daha yüksektir.

    Şişirilebilir protezlerin avantajları şunlardır:

    • Doğal Ereksiyon: Şişirilebilir protezler, daha doğal bir ereksiyon hissi ve görünümü sunar.
    • Kontrol: Şişirilebilir protezlerle hastalar, ereksiyonlarını kontrol edebilir ve istedikleri zaman sertleşme sağlayabilir veya sertleşmeyi sonlandırabilir.
    • Yumuşaklık: Kullanılmadığı zamanlarda penis tamamen yumuşak kalır, bu da konforu artırır.

    Şişirilebilir protezlerin dezavantajları şunlardır:

    • Kompleks Cerrahi İşlem: Şişirilebilir protezler, daha invaziv bir cerrahi işlemle yerleştirilir, bu da ameliyat sonrası iyileşme sürecini uzatabilir ve komplikasyon riskini artırabilir.
    • Pahalı: Şişirilebilir protezler, tek parçalı protezlere göre daha pahalıdır.
    • Mekanik Arıza Riski: Şişirilebilir protezler, daha fazla parçadan oluştuğu için mekanik arıza riski daha yüksektir.

    Sonuç olarak, penil protezler, ED’nin tedavisinde etkili bir seçenektir ve her iki protez tipinin de kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. En uygun protez seçeneği, hastanın bireysel ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre belirlenir. [4]

    Penil Protez Ameliyatı ve İyileşme Süreci


    Penil protez ameliyatı, erektil disfonksiyon (ED) tedavisinde kullanılan, diğer tedavi seçeneklerinden fayda görmeyen ya da bu seçenekleri kullanamayan hastalar için etkili ve kalıcı bir çözüm sunan cerrahi bir işlemdir. Penis protezleri, doğal yollarla sertleşme sağlayamayan erkeklerin cinsel ilişki için yeterli sertliğe ulaşmalarına ve bu sertliği korumalarına yardımcı olan tıbbi cihazlardır. Ameliyat, penisin içinde bulunan ve normalde kanla dolarak sertleşmeyi sağlayan korpora kavernoza adı verilen odacıklara protezlerin yerleştirilmesini içerir.

    Penil protez ameliyatı, genellikle genel anestezi altında yapılır; bu, hastanın ameliyat sırasında uyumasını ve hiçbir şey hissetmemesini sağlar. Nadir durumlarda, ameliyat sadece belden aşağısının uyuşturulduğu spinal anestezi ile de gerçekleştirilebilir. Ameliyat öncesinde, hastanın genel sağlık durumu detaylı bir şekilde değerlendirilir ve kan testleri, idrar tahlili, EKG gibi tetkikler yapılır. Ayrıca, ameliyattan önceki gece yarısından sonra hiçbir şey yememeli ve içmemelidir.
    Ameliyatın aşamaları, seçilen protez tipine (tek parçalı veya şişirilebilir) ve cerrahın tercihine göre değişiklik gösterir.

    Genel olarak, ameliyat şu adımları içerir:

    • Hazırlık: Hasta ameliyathaneye alındıktan sonra, genel veya spinal anestezi uygulanır ve ameliyat bölgesi temizlenir.
    • Kesi: Cerrah, penisin tabanında veya testis torbasında (skrotum) küçük bir kesi yapar.
    • Protez Yerleştirme: Tek parçalı protez ameliyatında, iki adet bükülebilir çubuk corpus cavernosa adı verilen odacıklara yerleştirilir. Şişirilebilir protez ameliyatında ise, iki adet şişirilebilir silindir corpus cavernosa’ya, bir pompa skrotuma ve bir rezervuar alt karın bölgesine yerleştirilir.
    • Bağlantı: Şişirilebilir protez ameliyatında, silindirler, pompa ve rezervuar ince tüplerle birbirine bağlanır.
    • Kapatma: Cerrah, kesiyi dikerek kapatır ve ameliyat bölgesine pansuman yapılır.

    Ameliyat sonrası iyileşme süreci, hastanın genel sağlık durumuna ve ameliyatın türüne göre değişiklik gösterir, ancak genellikle hastalar aynı gün veya bir gün sonra taburcu edilir.

    Ameliyat sonrası, hastaların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar şunlardır:

    • Ağrı Yönetimi: Ameliyat sonrası birkaç gün boyunca ağrı, şişlik ve morarma olması normaldir. Doktorunuz, ağrıyı kontrol altına almak için ağrı kesici ilaçlar reçete edecektir.
    • Enfeksiyon Riskini Azaltma: Ameliyat sonrası enfeksiyon riskini azaltmak için antibiyotik tedavisi uygulanır ve hastanın ameliyat bölgesini temiz ve kuru tutması önemlidir.
    • Aktivite Kısıtlaması: Ameliyat sonrası 4-6 hafta boyunca ağır kaldırma, ağır egzersiz yapma ve cinsel aktiviteden kaçınılmalıdır.
    • Protez Kullanımı: Şişirilebilir protez ameliyatı olan hastalar, protezi nasıl şişirecekleri ve indirecekleri konusunda eğitim alırlar. Protez, genellikle ameliyattan 4-6 hafta sonra kullanılabilir.
    • Düzenli Kontroller: Hastaların, ameliyat sonrası doktorlarının önerdiği aralıklarla kontrollerden geçmesi, tedavinin başarısını ve protezin işlevselliğini izlemek için önemlidir.

    Penil protez ameliyatı, ED tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir ve birçok hasta ameliyat sonrası cinsel yaşamlarında önemli bir iyileşme yaşar. Ameliyatın başarı oranı ve hasta memnuniyeti oldukça yüksektir, ancak her cerrahi işlem gibi penil protez ameliyatının da bazı riskleri vardır. Bu riskler arasında enfeksiyon, kanama, protezde mekanik arıza, peniste his kaybı, penis boyunda kısalma ve protezin yerinden oynaması sayılabilir. Bu riskler, deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirilen işlemlerde ve hastanın ameliyat sonrası doktorunun önerilerine uyması durumunda minimize edilebilir. [1]

    İzmir’de Penil Protez Ameliyatı Yapan Üroloji Doktorları


    İzmir, Türkiye’nin en gelişmiş ve en büyük şehirlerinden biri olup, sağlık hizmetleri alanında da önemli bir merkezdir. Şehirde, donanımlı hastaneler, deneyimli tıp ekipleri ve alanında uzmanlaşmış doktorlar, hastalara kaliteli sağlık hizmeti sunmaktadır. Üroloji, böbrekler, idrar yolları, erkek üreme sistemi gibi önemli organları ilgilendiren bir uzmanlık dalı olduğundan, bu alanda uzmanlaşmış bir doktorla iletişime geçmek, doğru teşhis ve tedavi için kritik bir adımdır. İzmir’de, penil protez implantasyonu gibi ileri ürolojik cerrahi işlemleri başarıyla gerçekleştiren birçok deneyimli üroloji doktoru bulunmaktadır.

    İzmir’de penil protez ameliyatı yapan üroloji doktorları, genellikle bu alanda uzun yıllara dayanan deneyime ve uzmanlığa sahip, hasta memnuniyetine önem veren ve modern tıbbi teknolojileri kullanan doktorlardır. Bu doktorlar, ameliyat öncesinde hastalarıyla detaylı bir görüşme yapar, tıbbi öykülerini ve beklentilerini değerlendirir ve en uygun protez tipini belirler. Ameliyat, steril bir ortamda ve son teknoloji ekipmanlar kullanılarak gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası dönemde de hastaların iyileşme süreçlerini yakından takip eder, gerekli kontrolleri yapar ve protezi nasıl kullanacakları konusunda eğitimler verirler.

    İzmir’de penil protez ameliyatı olmak isteyen hastalar, doktor seçimi yaparken dikkat etmesi gereken bazı noktalar şunlardır:

    • Deneyim: Penil protez implantasyonu konusunda deneyimli bir ürolog, farklı vakaları görme ve tedavi etme konusunda daha fazla bilgi birikimine sahip olacaktır.
    • Uzmanlık: Bazı ürologlar, penil protez implantasyonu, Peyronie hastalığı, erkek infertilitesi gibi belirli ürolojik alanlarda uzmanlaşmışlardır. İhtiyacınıza uygun uzmanlık alanına sahip bir doktor seçmeniz önemlidir.
    • Hasta Yorumları: Diğer hastaların deneyimleri, doktor hakkında fikir edinmenize yardımcı olabilir. İnternet sitelerinde veya hasta forumlarında doktor hakkında yorumları okuyabilirsiniz.
    • İletişim: Doktorunuzla rahat bir iletişim kurabilmeniz, tedavi sürecinin başarısı için önemlidir. Sizi dinleyen, sorularınızı yanıtlayan ve tedavi seçeneklerini açıklayan bir doktor seçmeniz önemlidir.
    • Teknolojik Donanım: Modern ürolojik teşhis ve tedavi yöntemlerini kullanan bir hastane veya klinik tercih etmeniz, daha doğru ve etkili bir tedavi almanızı sağlayacaktır.

    İzmir’de, penil protez implantasyonu konusunda uzmanlaşmış ve hasta memnuniyetine odaklanan birçok üroloji doktoru bulunmaktadır. Bu doktorlar, hasta odaklı yaklaşım, deneyim ve uzmanlıkları ile ED hastalarının cinsel yaşamlarına yeniden kavuşmalarına yardımcı olmaktadır. [2]

    Diğer Ürolojik Tedavi Seçenekleri


    Üroloji, geniş bir yelpazede hastalık ve rahatsızlıkları kapsayan, insan sağlığı için büyük önem taşıyan bir tıp dalıdır. Böbrekler, idrar yolları, mesane, prostat, testisler ve penis gibi organlarda meydana gelen sorunlar, üroloji uzmanlarının ilgi alanına girer. Bu sorunlar, enfeksiyonlardan kansere, taşlardan cinsel işlev bozukluklarına kadar geniş bir yelpazede değişebilir. Neyse ki, modern tıp, bu sorunları etkili bir şekilde teşhis ve tedavi etmek için çeşitli yöntemler sunmaktadır.

    Bu bölümde, erektil disfonksiyon ve penil protez tedavisi dışında, diğer ürolojik rahatsızlıklar ve yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri hakkında daha detaylı bilgi verilecektir.

    Böbrek Taşı Tedavisi

    Böbrek taşları, böbreklerde oluşan sert, kristal benzeri yapılardır. Bu taşlar, idrar yolu boyunca hareket edebilir ve şiddetli ağrı, bulantı, kusma, idrar yaparken yanma hissi, idrarda kan görülmesi gibi belirtilere yol açabilir. Böbrek taşlarının boyutu ve konumu, tedavi yöntemini belirlemede önemli rol oynar.
    Küçük böbrek taşları, genellikle bol su içerek ve ağrı kesici ilaçlar kullanarak kendiliğinden düşebilir. Ancak, daha büyük taşlar veya idrar yolunda tıkanıklığa neden olan taşlar, daha ileri tedavi yöntemlerini gerektirebilir.

    Böbrek Taşı Tedavisinde Kullanılan Yöntemler:

    • ESWT (Ekstrakorporeal Şok Dalga Litotripsi): Bu yöntemde, vücut dışından uygulanan şok dalgaları, böbrek taşlarını küçük parçalara ayırır ve bu parçaların idrar yoluyla atılmasını kolaylaştırır. ESWT, genellikle ayakta tedavi olarak uygulanır ve anestezi gerektirmez.
    • Üreteroskopi: Bu yöntemde, üretradan ince, teleskop benzeri bir alet (üreteroskop) ile girilerek idrar yolu görüntülenir ve taşlar lazer veya diğer aletlerle kırılarak çıkarılır. Üreteroskopi, genel veya spinal anestezi altında yapılır ve hastanede kalış süresi genellikle kısadır.
    • Perkütan Nefrolitotomi (PNL): Bu yöntem, büyük böbrek taşlarının tedavisinde kullanılır. Sırt bölgesinden küçük bir kesi yapılarak böbreğe ulaşılır ve taşlar özel aletlerle kırılarak çıkarılır. PNL, genel anestezi altında yapılır ve hastanede kalış süresi genellikle birkaç gündür.
    • Açık Cerrahi: Böbrek taşı tedavisinde açık cerrahi, nadiren kullanılan bir yöntemdir ve genellikle diğer tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu veya uygulanamadığı durumlarda tercih edilir.

    Böbrek taşı tedavisinin başarısı, taşın boyutu, konumu, hastanın genel sağlık durumu ve seçilen tedavi yöntemine göre değişiklik gösterir. Tedavi sonrası, hastaların taş oluşumunu önlemek için yaşam tarzı değişiklikleri yapması ve bol su içmesi önemlidir.

    Prostat Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri

    Prostat bezi, sadece erkeklerde bulunan ve idrar yolunun başlangıç kısmını çevreleyen, ceviz büyüklüğünde bir organdır. Prostat bezi, meninin bir parçasını üretir ve sperm hücrelerinin hareketliliğini artırmaya yardımcı olur. Ancak, prostat bezi yaşla birlikte büyüyebilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

    Erkeklerde en sık görülen prostat hastalıkları şunlardır:

    • İyi Huylu Prostat Büyümesi (BPH): Prostat bezinin yaşla birlikte büyümesi, idrar yoluna baskı yaparak idrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, idrar akışında zayıflık gibi belirtilere neden olabilir. BPH, kanser değildir, ancak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
    • Prostatit: Prostat bezinin iltihaplanmasıdır ve bakteriyel enfeksiyon, otoimmün hastalıklar veya bilinmeyen nedenlerle ortaya çıkabilir. Prostatit, ağrı, ateş, idrar yaparken yanma hissi, sık idrara çıkma gibi belirtilere yol açabilir.
    • Prostat Kanseri: Prostat bezinde oluşan kötü huylu bir tümördür. Prostat kanseri, erken evrelerde genellikle belirti vermez, ancak ileri evrelerde kemik ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

    Prostat Hastalıklarının Tedavi Yöntemleri:

    Prostat hastalıklarının tedavisi, altta yatan nedene, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir.

    • İlaç Tedavisi: BPH ve prostatit tedavisinde alfa blokerleri, 5-alfa redüktaz inhibitörleri ve antibiyotikler gibi ilaçlar kullanılabilir.
    • Minimal İnvaziv Yöntemler: Prostat büyümesi tedavisinde transüretral prostat rezeksiyonu (TURP), prostatın lazerle tedavisi (HoLEP, Greenlight), prostatın radyofrekans tedavisi (TUNA), prostat stentleri gibi minimal invaziv yöntemler kullanılabilir.
    • Cerrahi Operasyonlar: Prostat kanseri ve ileri evre BPH tedavisinde radikal prostatektomi (prostatın tamamen çıkarılması) veya diğer cerrahi yöntemler uygulanabilir.

    İdrar Kaçırma Tedavileri

    İdrar kaçırma, istemsiz olarak idrarın sızması durumudur ve hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. İdrar kaçırma, birçok nedene bağlı olarak gelişebilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen bir sorundur.

    İdrar kaçırmanın en yaygın nedenleri şunlardır:

    • Stres İnkontinansı: Öksürme, hapşırma, gülme, ağır kaldırma gibi karın içi basıncını artıran durumlarda idrar kaçırmadır.
    • Sıkışma İnkontinansı: Ani ve şiddetli idrara çıkma ihtiyacı hissiyle birlikte idrar kaçırmadır.
    • Taşma İnkontinansı: Mesane tamamen boşaltılamadığında, fazla idrarın taşması sonucu idrar kaçırmadır.
    • Fonksiyonel İnkontinansı: Fiziksel veya zihinsel engeller nedeniyle tuvalete zamanında ulaşamama sonucu idrar kaçırmadır.

    İdrar Kaçırma Tedavi Yöntemleri:

    İdrar kaçırma tedavisi, altta yatan nedene, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir.

    • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Kilo verme, sıvı alımını düzenleme, kafein ve alkol tüketimini azaltma, pelvik taban kaslarını güçlendiren Kegel egzersizleri
    • İlaç Tedavisi: Antimuskarinik ilaçlar, beta-3 agonistleri, tricyclic antidepresanlar gibi ilaçlar kullanılabilir.
    • Minimal İnvaziv Yöntemler: Üretral dolgu maddeleri, Botulinum toksin enjeksiyonları, sakral sinir stimülasyonu (nöromodülasyon)
    • Cerrahi Operasyonlar: Sling ameliyatları, mesane askı ameliyatları, yapay üriner sfinkter yerleştirilmesi

    Sonuç


    Üroloji, geniş bir yelpazede hastalık ve rahatsızlıkları kapsayan, insan sağlığı için hayati öneme sahip bir tıp dalıdır. Günümüzde, modern tıp, bu sorunları etkili bir şekilde teşhis ve tedavi etmek için çeşitli yöntemler sunmaktadır. Erken teşhis ve tedavi, hastalıkların ilerlemesini önlemek, yaşam kalitesini korumak ve olası komplikasyonlardan kaçınmak için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, herhangi bir ürolojik şikayetiniz varsa, vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmanız önemlidir. [1]

    İzmir’de En İyi Üroloji Doktorunu Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Sağlık, yaşamımızın her alanını etkileyen en değerli hazinemizdir. Bu nedenle sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorların uzmanlığı, deneyimi ve hasta odaklı yaklaşımı büyük önem taşır. Özellikle üroloji gibi hassas bir alanda, İzmir’de en iyi üroloji doktoru bulmak, doğru teşhis ve tedavi için kritik bir adımdır.

    İzmir, Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinden biri olup, sağlık hizmetleri alanında da öncü bir konumdadır. Şehirde, donanımlı hastaneler, deneyimli tıp ekipleri ve alanında uzmanlaşmış doktorlar, hastalara kaliteli sağlık hizmeti sunmaktadır. Üroloji, böbrekler, idrar yolları, erkek üreme sistemi gibi önemli organları ilgilendiren bir uzmanlık dalı olduğundan, bu alanda uzmanlaşmış ve hasta memnuniyetine önem veren bir doktorla iletişime geçmek oldukça önemlidir.

    İzmir’de en iyi üroloji doktorunu seçerken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şunlardır:

    Uzmanlık Alanları ve Tecrübeler

    Üroloji, geniş bir yelpazede hastalık ve rahatsızlıkları kapsayan bir uzmanlık dalıdır. Bazı ürologlar, prostat kanseri, böbrek taşları, erektil disfonksiyon, erkek infertilitesi gibi belirli alanlarda uzmanlaşmışlardır. İhtiyacınıza uygun uzmanlık alanına sahip bir doktor seçmeniz, daha etkili bir tedavi almanızı sağlayacaktır. Ayrıca, doktorun deneyimi de önemli bir faktördür. Uzun yıllara dayanan deneyime sahip bir ürolog, farklı vakaları görme ve tedavi etme konusunda daha fazla bilgi birikimine sahip olacaktır.

    Hasta Yorumları ve Referanslar

    Diğer hastaların deneyimleri, doktor hakkında fikir edinmenize yardımcı olabilir. İnternet sitelerinde veya hasta forumlarında doktor hakkında yorumları okuyabilirsiniz. Ayrıca, aile hekiminizden veya tanıdığınız diğer sağlık profesyonellerinden doktor tavsiyesi alabilirsiniz.

    Klinik Olanaklar ve Hizmet Kalitesi

    Doktorun çalıştığı hastanenin veya kliniğin teknolojik donanımı, hizmet kalitesi ve hasta memnuniyeti de önemlidir. Modern ürolojik teşhis ve tedavi yöntemlerini kullanan, hasta odaklı bir yaklaşım benimseyen ve konforlu bir ortam sunan bir hastane veya klinik tercih etmeniz, tedavi sürecinizi daha rahat ve başarılı hale getirecektir.

    Sonuç olarak, İzmir’de en iyi üroloji doktorunu seçerken doktorun uzmanlık alanları, tecrübesi, hasta yorumları, klinik olanaklar ve hizmet kalitesi gibi faktörleri göz önünde bulundurmanız önemlidir. Unutmayın, sağlığınız en değerli varlığınızdır ve onu en iyi ellere emanet etmek hakkınızdır. [2]

    Penil Protez Tedavisi Hakkında Bilgi İsteği

    Sonuç olarak, penil protez ameliyatı, erektil disfonksiyon yaşayan erkekler için güvenilir ve etkili bir çözüm sunmaktadır. Penil protezler, diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen hastalar için ideal bir seçenek olup, yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabilir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci genellikle hızlıdır ve hastalar, kısa sürede normal yaşamlarına dönebilirler. İzmir’de bu alanda deneyimli üroloji doktorları tarafından yapılan penil protez ameliyatları, yüksek başarı oranlarıyla dikkat çekmektedir. Doktorlar, hastaların ihtiyaçlarına ve tıbbi geçmişlerine uygun en iyi tedavi seçeneklerini sunarak, her hastaya özel bir yaklaşım benimsemektedir.

    Penil protezlerin önemli bir kısmı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmaktadır. Bu, hastaların tedavi sürecinde finansal olarak daha az zorlanmasını sağlamaktadır. SGK’nın ödeme şartları ve mutluluk çubuğu olarak da bilinen penil protez tedavisi hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler, sitemiz üzerinden “Bilgi İsteme Formu”nu doldurarak bizimle iletişime geçebilirler. Bu form, hastaların merak ettikleri tüm soruları yanıtlamak ve süreç hakkında kapsamlı bilgi sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.

    Penil protez ameliyatının başarıya ulaşması, doğru doktor seçimi ve ameliyat sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken hususlara bağlıdır. Uzmanlık alanları ve tecrübeleri dikkate alarak seçeceğiniz doktor, ameliyatın başarısında büyük rol oynayacaktır. Ayrıca, hasta yorumları ve referansları inceleyerek en uygun doktoru seçmek mümkündür. Klinik olanaklar ve hizmet kalitesi de dikkate alınması gereken önemli faktörler arasındadır.

    Sonuç olarak, penil protez tedavisi, erektil disfonksiyon sorunu yaşayan erkekler için etkili bir çözüm sunmaktadır. Daha fazla bilgi almak ve size en uygun tedavi seçeneklerini öğrenmek için “Bilgi İsteme Formu”nu doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. Uzman ekibimiz, tüm sorularınızı yanıtlamak ve size en iyi şekilde yardımcı olmak için hazırdır.


    Bu yazı/sayfa, Üroloji Uzmanı tarafından derlenmiş, incelenmiş ve onaylanmıştır. Bu yazı içeriğinin doğruluğunu ve güvenilirliğini garanti etmektedir. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

    Referanslar

    UROWEB EAU Hasta Bilgilendirme Web Sitesi 2024

    Referanslar:

    [1] https://www.urologyhealth.org/urology-a-z/w/what-is-urology

    [2] https://www.niddk.nih.gov/health-information/urologic-diseases/erectile-dysfunction/treatment

    “EAU Guidelines. Edn. presented at the EAU Annual Congress Amsterdam 2023.” European Association of Urology, 2023, https://patients.uroweb.org/other-diseases/erectile-dysfunction/

    Neden Rigicon® Penil Protezleri


    Rigicon, global bir marka olarak ABD kökenli olup, tüm Avrupa ve dünya genelinde güvenle tercih edilen penil protezleri sunar. Ürünlerimiz, uluslararası FDA* ve CE onaylarına sahip ve SGK ile anlaşmalıdır. Ayrıca penil protezlerde ömür boyu garanti verilmektedir. Türkiye’nin dört bir yanında, 32 yıllık köklü tecrübemizle, her hastanın anatomisine uygun, kişiselleştirilmiş çözümler geliştirmekteyiz. Tecrübeli hasta yönetim uzmanlarımız ve yüksek deneyimli cerrahlarımızla, yüz yüze iletişim ve bölge ofislerimiz aracılığıyla her zaman yanınızdayız. Rigicon olarak, size ve ihtiyaçlarınıza en uygun çözümleri sunmayı amaçlıyoruz.
    • SGK Anlaşmalı
    • Ömür Boyu Garanti

    • Uluslararası FDA ve CE Onaylı

    • Türkiye’nin Her Yerinde
    • 32 Yıllık Tecrübe
    • Anotominize Uygun Çözümler
    • Penil Protez Danışmanlığı
    • Yüz Yüze İletişim
    • Bölge Ofisleri
    • Tecrübeli Hasta Yönetim Uzmanları
    • Yüksek Deneyimli Penil Protez Cerrahları

    *Rigi10 FDA ve CE onaylıdır. Infla10 ürünleri CE onaylıdır.

    Yayın Tarihi: 27 Mayıs 2024
    Andromed
    Yalnız Değilsiniz

    Andromed olarak, Rigicon’un üroloji alanında sunduğu yenilikçi ve kapsamlı ürün gamını Türkiye’de hastalarımızın hizmetine sunmanın gururunu yaşıyoruz.

    Rigicon’un geliştirdiği üstün teknolojiye sahip çözümleri, özellikle erektil disfonksiyon ve inkontinans tedavilerinde yeni ufuklar açıyor ve hastalarımızın yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştiriyor.

    Hastalarımızın ve sağlık profesyonellerinin ihtiyaçlarına cevap veren Rigicon ürünleri, Andromed aracılığıyla Türkiye’deki hastalarımıza ulaşarak, tedavi süreçlerini daha etkin ve konforlu hale getiriyor. Bu iş birliği, üroloji tedavilerinde yenilikçi yaklaşımları herkes için erişilebilir kılarak, Andromed’in sağlık sektöründeki etkisini daha da güçlendiriyor.

    Rigicon Medikal A.Ş. çatısı altında, hastalarımızın ihtiyaçlarını merkeze alan, yenilikçi ve ileri görüşlü yaklaşımlarımızla sektöre katkı sağlamaya devam edeceğiz.

    Andromed
    Bilgi İstek Formu
    SGK Geri Ödeme Koşulları

    Protezlerin önemli bir kısmı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından kapsanmaktadır. SGK’ın ödeme şartları ve protezler hakkında daha detaylı bilgi almak için sitemiz üzerinden “Bilgi İsteme Formu” vasıtası ile bizimle iletişime geçebilirsiniz. Tüm telefon görüşmeleri Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK ) gereğince kaydedilmemektedir ve saklanmamaktadır.