Skip to main content

Sertleşmeme Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Sertleşmeme Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Sertleşmeme Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Sertleşme
Sorununa Kalıcı Çözümler

Sertleşmeme nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi edinin. Penil protez ve diğer tedavi seçenekleri.

    Sertleşme
    Sorununa Kalıcı Çözümler

    Sertleşmeme nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi edinin. Penil protez ve diğer tedavi seçenekleri.

    Sertleşmeme Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

    Sertleşmeme Nedir?


    Sertleşmeme Belirtileri

    Sertleşememe, tıpta erektil disfonksiyon (ED) olarak adlandırılır ve tatmin edici bir cinsel ilişki için gerekli olan ereksiyonu elde etmede veya sürdürmede yaşanan kalıcı yetersizlik olarak tanımlanır. [1] Belirtiler kişiden kişiye ve sorunun altında yatan nedene bağlı olarak değişiklik gösterse de yaygın görülen bazı belirtiler şunlardır1:

    • Cinsel İlişkiye Yetecek Sertliğe Ulaşamama: Bu durum, tamamen ereksiyon olamama veya penisin sertleşmesinin çok zayıf olması şeklinde görülebilir ve penetrasyonu (penisin vajina içine girmesi) imkânsız hâle getirebilir.
    • Sertleşmenin Sürdürülememesi: Cinsel ilişkiye başlamak için yeterli sertleşme oluşabilse de birçok kişi ilişkiyi tamamlayacak veya orgazma ulaşmaya yetecek kadar bu sertliği koruyamamaktan şikayet eder.
    • Sabah Ereksiyonlarında Azalma: Sağlıklı yetişkin erkeklerin çoğu sabah uyanırken penisi ereksiyon halinde (sertleşmiş olarak) uyanır. Bu durum, sabah ereksiyonu olarak isimlendirilir ve damar, sinir ve hormon sistemlerinin sağlıklı olduğunu gösteren doğal bir tepkidir. Ancak ED sorunu yaşayan kişilerde, bu sabah ereksiyonları çok daha seyrek olur veya hiç görülmez.
    • Cinsel İstekte (Libido) Azalma: Erektil disfonksiyon (ED), beraberinde kişide cinsel isteğin azalmasına da sebep olabilir. Libidodaki azalmanın nedeni fiziksel olabileceği gibi çoğu zaman psikolojik kökenlidir. Sorun devam ettikçe başarısız olma korkusu ve partnerin de cinsel olarak artık onu arzulamadığını düşünmesi kişiyi giderek bir kısır döngüye iter.

    Yukarıda listelenen sertleşmeme belirtilerinden herhangi birinin uzun süreli devam etmesi halinde, doğru tanının konulması ve etkili bir tedaviye başlayabilmek için zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşunda üroloji bölümüne başvurarak uzman bir hekime görünmek gereklidir. Erken teşhis ile birlikte uygulanacak uygun tedavi seçenekleri ED problemlerinin büyük çoğunluğunda yüksek başarı oranlarına sahiptir ve erkeklerin tekrar sağlıklı cinsel aktivitelere dönmesini destekler.

    Yaygın Sertleşmeme Nedenleri

    Sertleşememe, genellikle yaşla birlikte görülme sıklığı artan bir durum olmakla birlikte, aslında oldukça kompleks bir hadisedir ve çok faktörlü bir nedene bağlı olarak gelişebilir. Hem sertleşme sorunu olan erkeğin kendisi hem de eşinin olumsuz etkilendiği bu durumun ortaya çıkışında etkili rol oynayan faktörler arasında organik, yani fiziksel bozukluklar olduğu gibi psikolojik bozukluklar da sayılabilir. Ayrıca, günümüz toplumlarının giderek artan dinamizmi ile oluşan yeni durum ve trendler, bu klasik ayrımın zorluklarını göstermekte olup soruna bakış açısında da bir takım yeni yaklaşım ve önerilerin üretilmesine sebep olmaktadır. [2] Bunların ayrıntıları alt başlıklarda yer almaktadır.

    Sertleşmeme Nedenleri


    Fiziksel Nedenler

    Sertleşememe sorununun (erektil disfonksiyonun) en yaygın nedeni, penise yeterli kan akışının olmamasıdır. Bu durumun nedeni, vücutta birçok hayati organ ve dokunun yapısını ve işlevini olumsuz etkileyen çeşitli hastalıklardır. Yüksek kan şekeri (glikoz) seviyeleri, yüksek kan basıncı, kanda anormal yağ birikimleri (kolesterol gibi) ve sigara kullanımı, en yaygın görülen sebepler arasındadır. Ancak bazı nadir durumlarda kişide bu saydığımız problemlerden hiçbiri olmadan bile ED görülebilir. Bu sebepler kısaca;

    • Damar Tıkanıklığı ve Sertleşme Problemleri: Penise yeterli kan akışı sertleşme için en önemli gerekliliklerden birisidir. Kalbi besleyen koroner arterler, kalpten bacaklara doğru kan taşıyan atardamarlar gibi büyük damarlardaki problemler (kalp krizi gibi) genellikle erektil disfonksiyondan yıllar sonra oluşur, çünkü plak denilen daralmalar vücudun diğer bölgelerinde başlar ve sonra da vücudun en ince kan damarlarına sahip olduğu genital bölgelere ilerler. Yani sertleşme problemi aslında daha önce tanı konulmamış olan bir damar hastalığının ilk semptomu olarak kendini gösterir. Bu da erektil disfonksiyonu erken evrede saptamanın ciddi hastalıkların da erken saptanması anlamına geldiğini göstermektedir. Kalp hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve yüksek kolesterolün tümü bu kategoriye girer. Sigara içmek de damarlarınızda tıkanıklığa sebep olduğu ve zamanla erektil disfonksiyona yani sertleşme problemine yol açan ciddi hastalık riskini de arttırdığı bilinmektedir.
    • Sinir Hasarı Ve Sinyal İletim Bozukluklarının Etkisi: Sinirler, beyninizden penisine ve oradan da vücuda uyarıları ileten bir iletim hattıdır. Ancak penise ulaşan sinir sisteminde hasar oluşursa ya da peniste oluşan hislerin geri dönüş sinyalleri iletiminde sorun varsa sağlıklı ereksiyon gerçekleşemeyecektir. Multipl skleroz, Parkinson hastalığı, omurga travması ve bazı yaralanmalar (örn. Pelvik cerrahi), omurilik ve sinir hasarı sonucunda erkeklerde sertleşmeyi olumsuz etkileyebilir.
    • Diğer Tıbbi Sorunların Etkileri:
      * Penis kırığı: Bir erkeğin cinsel ilişkiye girdiğinde ya da penisi kırılırken çıkan çatırtı sesinden de tahmin edebileceğimiz penisin ani bir bükülme sonrası görülen kısmi bir yırtık ve iç kanama, cinsel işlevde uzun dönem sorunlara sebep olabilmektedir.

      • Peyroni hastalığı: Genellikle penis içinde palpe edilebilen (hissedilen) plaklardan tanınan bu rahatsızlık penisin doku altındaki anormal skarlaşma yani fibroz oluşumuna bağlı olarak bükülmesine sebep olabilir ve sonrasında sertleşmede sorun oluşturabilir.
      • Hormon dengesizlikleri: Az oranda görülen bazı hormonal düzensizlikler penil doku üzerinde erektil disfonksiyonu (ED) doğrudan etkileyebilir. En önemli erkeklik hormonu olan testosteron, erektil disfonksiyona katkıda bulunan sık rastlanan ve iyi bir cevabın (başarının) alınabildiği hormonal problemdir. Diğer tıbbi hastalıklar nedeniyle testosteron değerleri düşebilir ve/ veya cinsel dürtü (libido) da aynı anda etkilenerek kişide sertleşme problemi oluşturur. Diğer hastalıklar, testosteron üretim yerlerinin hasar görmesi sonucunda kişilerde testis boyutunda azalmaya, yumuşak dokularında incelmeye, skrotal deri görünümünün (kıllanma, sertlik ve kas yapısındaki değişiklikler gibi) değiştiğine işaret edebilir.

    Sertleşememenin diğer tıbbi nedenleri arasında alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı ve sigara içmek de bulunmaktadır. Tütün ürünlerinin damarlarda tıkanıklığa ve ereksiyona engel olan diğer sağlık sorunlarına neden olması uzun yıllardır yapılan bilimsel çalışmalarla (1,2,3) doğrulanmıştır ve sigarayı bırakan hastaların çoğunda semptomların düzelmesi ve hatta eski sertleşme sağlığına kavuştukları gözlenmiştir. Bununla birlikte yaşlanmanın da peniste sertleşme sürecini olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu unutulmamalıdır.

    Diyabet ve Sertleşme Sorunu

    Şeker hastalığı (Tip-1 veya Tip-2), erkeklerde ED’nin (sertleşememenin) en sık rastlanılan nedenlerinden birisidir. [1] Bunun nedeni diyabetin uzun dönemde vücudun hemen her bölümünü olumsuz etkileyen kan damarı ve sinir hasarına yol açmasıdır. Kandaki yüksek şeker (glikoz), damarların iç katmanına (endotel) zarar verir. Yıllar içinde daralmış ve tıkanmış damarlar kalp krizi, inme veya ayak damar hastalığına neden olur. Diyabetle birlikte, sertleşememenin (ED’nin) şiddeti kişide yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol (anormal lipid metabolizması) gibi eş zamanlı oluşan ek hastalıklar ve sigara gibi zararlı maddelerin kullanımı ile birlikte artabilir. Ayrıca hastanın yaşı arttıkça erektil disfonksiyonun (ED) daha da kötüleştiği de gözlenmiştir.

    Şeker hastalarında (Tip-1 ve Tip-2 diyabette), sinir sistemi (periferik nöropati) de vücuttaki hasarlardan önemli oranda etkilenir ve cinsel ilişki için gereken mesajların beyinden penise iletilemediği veya penisteki hislerin beyne doğru sinyal iletiminin engellendiği veya yavaşladığı için sertleşememeye neden olur.

    Kısaca, tip-1 diyabet ve tip-2 diyabet hastalarında oluşan uzun vadeli ve kontrol edilemeyen kan şeker yükselmelerinin vücudun damarlarında ve sinir sisteminde sebep olduğu bozulmalar ED problemini hem erken yaşta ortaya çıkarır hem de ilerleme hızını daha da artırır. Ayrıca sigara içmek gibi zararlı madde kullanımlarıyla da birlikte şiddetlene bilir.

    Kalp Hastalıkları ve Hipertansiyonun Etkisi

    Penis sertleşmesi için corpus cavernosum adı verilen damar sistemi, dolaşım sisteminin kalbi kontrol eden merkezi otoriteye bağlıdır. Erektil fonksiyon ise, vücutta bulunan en küçük damar ağlarından biri olduğu için normal sistematik damar sistemi anatomisinin bir mikro evrenidir (yansımasıdır). Sonuçta, kardiyovasküler sağlık sorunlarına sebep olan etkenler peniste de problem ortaya çıkarabilecektir. Yüksek kan basıncı, aynı mekanizmayla vücudun farklı kısımlarındaki damarlarda daralmaya ve sertleşmeye yol açabilmektedir (Ateroskleroz). Aynı zamanda, kalp kaslarını güçlendirip güçlendirip genişlemelerine katkıda bulunan bir pompa sistemi gibidir ve damarlar, pompalamayla dağıtım yapan bir hortum gibidir. Yani, tıpkı zayıf ve yetersiz bir su pompasının kalın bahçe hortumlarını su ile doldurup güç vermesinde sorun olacağı gibi yüksek tansiyon hastasının penisi de ereksiyon için kan damarlarını gerektiği gibi kan ile doldurmakta zorlanacaktır ve erkeklerde sertleşme sorununa neden olacaktır.

    Psikolojik Nedenler

    Çoğu vakada sertleşememenin nedeni fizikseldir. Ancak sertleşmenin sadece hormon ve dolaşım sistemi ile alakalı olmadığı uzun yıllardan beri bilim adamları tarafından yapılan birçok klinik ve davranışsal çalışma ile ispatlanmıştır. Bununla birlikte psikolojik faktörlerin de penis fonksiyonlarında (ED de dahil) oldukça önemli olduğu belirtilmiştir. Özellikle ereksiyonun duygularla, düşüncelerle ve bilinçaltıyla nasıl güçlü bir bağlantısının olduğunun gösteren en güçlü kanıt olarak plasebo etkinin çok farklı kültürlerden gelen hastalara uygulanmış penil implantasyonlarda da (yani fizyolojik fonksiyonları iyileştiren operasyondan sonra) hastaların cinsel yaşantılarında ciddi anlamda pozitif etkiler görülmesinden anlıyoruz (1,2,3). Sertleşme bozukluğu (ED), her zaman sadece hormon ya da diğer organik etkileşimin bozulmasından ortaya çıktığını düşünmemeliyiz.

    Yaygın nedenleri aşağıda belirtilmiştir:

    • Kaygı Ve Stresin Rolü: Günlük hayat içerisinde kişilerin ruhsal durumlarını etkileyebilecek olaylara verdikleri yanıtlar arasında kaygı ve stres sık görülen duygusal değişimlerdir. Cinsel isteksizlik, uyarılmada yaşanan sorunlar ve anorgazmi yani boşalmaya ulaşamamayı da içeren diğer cinsel işlev bozukluklarında da ortak bir durum olarak göze çarpan kaygı; en çok da bir topluluk önünde konuşma yaparken yaşananlar ile benzerlik gösteren performans kaygısına bağlı olarak ED semptomlarını oluşturmaktadır. Bu duygusal etkileşim, ereksiyon sürecinde oluşan vazodilasyonu (damar genişlemesini) engelleyerek ya da kavernöz kaslarında artmış kasılmalara yol açarak (büzülme) bireyde sertleşememe problemine yol açmaktadır. Aynı zamanda bu problemin bir de cinsel kimlik ve algı boyutu olduğundan bu yan da değerlendirilmeli. Sonuçta sertleşme, kişide tatmin edici ve kaliteli bir seksüel birlikteliğin oluşma ihtimalini olumsuz etkiler, böylelikle kaygıyı daha da besleyerek, kronik bir problemin yaşanmasına neden olacaktır.
    • Suçluluk ve Korkunun Cinselliği Etkilemesi: Cinselliğe olan tabular (dokunma, uygunsuz konuşmalar ve hayal kurmak vb. ) ya da uygun olmayan cinsel davranış modelleri (istismara maruz kalmak veya istemediği halde ilişkiye zorlanmak gibi) de, erkeğin ruhsal gelişimini olumsuz etkileyebilecektir. Travmaya maruz kalan erkeğin zihninde bir cinsel ilişkinin sürekli olumsuz anılara sebep olacak acı veren bir durum şeklinde algılanması (yani şartlanma) da normal sağlıklı ereksiyon oluşumu mekanizmasına ve psikolojik yanına müdahale edecek ve ED’nin (sertleşememenin) ortaya çıkmasını destekleyecektir. Bilim adamları tarafından yapılan çalışmalarda cinsel davranış ile alakalı hissedilen suçluluk veya korkuların bireylerin normal bir ereksiyona kavuşmasının engelleri arasında yer aldığını net olarak belirtmektedirler (1). Suçluluk duygusu eşler arasında güvende ve rahatlık duygusuna, kişide kendine güvene müdahale ederek (yıkım), cinsel uyarı işlemlerinin başlamasını da olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

    Stres ve Anksiyetenin Rolü

    Stres, bireylerin fiziksel veya zihinsel zorlanma yaşayabileceği durumlara karşı verdikleri duygusal bir cevaptır. Tehlike içermediği takdirde günlük hayatta oluşan düşük seviyedeki stresin aslında vücudumuzu aktive eden olumlu bir işlevi vardır. Buna verilebilecek en basit örnek bir sınava hazırlanan öğrencidir. Öğrencinin sınava başarılı şekilde hazırlık yapıp istenilen sonuca ulaşabilmesinde düşük seviyedeki sınav stresinin, beynin belirli bölümlerinde dikkat artışına ve çalışma düzeninin iyileştirilmesi ile sonuçlanması ve başarılı olabilecek gerekliliklerin oluşmasını sağlayacaktır. Ancak bunun bir de aksi yüzü vardır: Uzun süreli stres insan bedenini negatif yönde etkileyebilir. Özellikle stres, kandaki adrenalin ve kortizol hormon düzeylerinin giderek artması ile beraber bağışıklık sistemi baskılanarak bireylerin çeşitli hastalıklara yakalanma ihtimalini artırmaktadır ve bu hastalıkların bazıları (depresyon ve erektil disfonksiyon gibi) zamanla kişilerde kalıcı problemlere yol açabilir.

    Stres hormonu denilebilecek olan Kortizol hormon seviyesi kronik olarak arttığında vücutta bazı sistemler baskılanır ve işlevlerini yerine getirmede problem yaşanmaya başlar (iştahsızlık, depresyon belirtileri, vb.) . Bu durum erektil disfonksiyona (ED) neden olabilen faktörlerden biridir ve sorunu daha da artırabilir. Ayrıca endişe (anksiyete) de strese eşlik eden ve insanı tüketen en yaygın negatif duygudur. Anksiyete beden üzerinde olumsuz etkileri nedeniyle vücutta bulunan “savaş-kaç’’ adı verilen tehlikeye verilen (savunma/uyum sağlama mekanizması) sisteminin aktive olmasına sebep olarak ED’ye (sertliği sağlayamamak) katkıda bulunacaktır.

    İlişki Problemleri ve Psikolojik Etkiler

    Cinsel sağlık problemleri sıklıkla beraberinde olumsuz duygularla gelecek olmasına rağmen, cinsel bir ilişkinin olması veya olabilmesi iki kişi arasında tatmin edici bir samimiyet ve duygusal bağıntının kurulmasıyla mümkün olan, karmaşık bir eylemdir. İlişkiyi zevk alınsa da birçok kişide başarısız olacağı korkusu her iki cinsin de zihnini etkiler. Eşinizle paylaştığınız ilişkinin güven ve huzurlu bir dünya olmaktan çıkıp artık şüpheler ve inançsızlıklarla örülmüş gergin bir birlikteliğe evrilmesi de her iki cinse ait ruh sağlığını, davranışlarını olumsuz etkileyebilecektir. Üzüntü, endişe ve depresyona neden olabileceği gibi erkeklerin cinsel hayatında da kendini gösterir ve iktidarsızlıkla sonuçlanabilir.

    Sertleşmeme Tedavi Yöntemleri


    Sertleşememe, tıpta erektil disfonksiyon (ED) olarak adlandırılan yaygın bir cinsel sağlık problemidir ve tedavi yöntemleri, problemin altında yatan nedene ve hastanın beklentilerine bağlı olarak kişiye özel bir şekilde planlanır. Bu tedaviler geniş bir spektrumda değişebilmekle birlikte, temel prensipler hem kişilerin sağlıklı cinsel yaşantılarına geri dönmelerini desteklemek hem de varsa ED ile ilişkili altta yatan tıbbi bozukluğa müdahale etmek ve ek tedaviyi başlatmak ve kişide mevcut kötü alışkanlık ve durumları düzeltmesine yardımcı olmak gibi temel amaçlara dayanır. Genel olarak iki ana kategoriden oluşmaktadır: 1) cerrahi dışı tedaviler; ve, 2) son basamak tedavi seçeneği olan penil protez implantasyon ameliyatları.

    Yaşam Tarzı Değişiklikleri

    Fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden kişide ve toplumda istenen iyi olma halini temsil eden sağlıkla ilişkilendirilen birçok unsur bulunmaktadır. Erektil fonksiyon (ED) ise beden fonksiyonlarımızdan yalnızca biri olduğu için kişide mevcut tıbbi koşullar, çevresel etkenler, yaşam tarzı (kötü alışkanlıklar ve risk oluşturan davranışsal tercihler dahil) gibi bütün bu durum ve olaylar tarafından olumlu ya da olumsuz etkilenebilir. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin sürekli kullanımı, aşırı alkol tüketimi ve uyuşturucu madde kullanımı, fiziksel egzersiz yetersizliği ve dengesiz beslenme, en yaygın görülen kötü alışkanlıklar ve risk faktörleridir ve birçok sistemik (yani bütün bedeni etkileyen) hastalığın ortaya çıkışına neden olabilmektedirler. Aynı şekilde, bu durumların hepsi tek tek veya birlikte erektil fonksiyonu da olumsuz etkiler ve ED (sertleşememe) riskini arttırır. Böyle bir durum söz konusu olduğunda yaşam tarzı değişikliklerinin (yani kötü alışkanlıkların bırakılması, düzenli fiziksel egzersiz yapılması, sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulanması) faydalı olabileceği unutulmamalıdır.

    Sigara İçmenin Sertleşme Üzerindeki Olumsuz Etkileri

    Sigara dumanının içerisinde 4000’in üzerinde kimyasal madde vardır ve bunlardan bazıları vücuda alındıkları takdirde uzun dönemde ciddi hasarlara ve çeşitli hastalıklara sebep olabilirler ve bu maddelerden birçoğu toksik ve hatta bazıları kanserojen (yani kansere neden olabilen) maddelerdir (1). Aynı zararlı kimyasal maddeler penis içinde bulunan kan damarlarını da zarar verebilir ve penisinize yeterli kan akışını engelleyebilmektedir. Ayrıca uzun yıllardan beri tütün ürünlerinin sürekli kullanımının kişilerde kalp hastalığı, diyabet ve damarlarda tıkanıklığa neden olabilen ve ileri evrede ölümle sonuçlanabilen hastalıklara yol açabildiği bilimsel olarak ortaya konmuştur ve tütün ürünlerinin kullanımı nedeni ile erektil disfonksiyonu (ED) gelişen birçok kişinin yaşam tarzlarını değiştirmesi sonucunda (sigarayı bırakmak veya diğer alışkanlıkları düzenlemekle), bu problemleri ortadan kalktığı gözlenmiştir. Kısaca, sigara içmek penisin doğal işlevini etkileyen bir faktördür ve zararları veya ciddi sağlık sorunları hakkında yapılan çalışmalar kişisel hikayeleriyle birebir uyuştuğu için sigarayı bırakma girişimleri ve sağlıklı alışkanlıklar benimsemek kişilerin cinsel yaşamlarının kalitesinin artırılmasında etkili olacaktır. (2)

    Düzenli Spor Ve Egzersizin Önemi

    Bedensel hareket sistemlerinin düzenli kullanılması ile birlikte gerçekleşen her tür fiziksel egzersiz ve yorucu faaliyetlere genel olarak verilen ortak bir addır. Hareket sistemi bozukluklarında fizyoterapist ve diğer profesyoneller tarafından tedavi uygulansa da genellikle egzersizler sağlıklı ve kas kitlesi zayıf olmayan bireyler için en faydalı hareket ve durumlar arasında kabul edilir. Vücut kas ve diğer sistemlerini birtakım eylemler ile çalıştıran hareketler, kişiden kişiye farklı türlerde yapılır ve bazı ortak etkiler şunlardır:

    •  Kalp damar sistemini olumlu etkileyerek kalp ve damar kaslarının güçlenmesine katkıda bulunur ve bu sayesinde kalp krizi ve inme gibi riskleri azaltır;

    * Kişinin kan basıncı düzeylerinin dengelenmesini sağlayarak yüksek kan basıncı riskini azaltır;

    • Metabolik hastalıklara (Diyabet ve Metabolik sendrom) karşı koruma sağlar.
      • Kişinin ruh halini iyileştirerek mutluluk hissine katkıda bulunur ve stres azaltmaya yardımcı olur.

    Bütün bunların yanı sıra sağlıklı bir cinsel yaşam ve erkeklerin karşılaştığı erektil disfonksiyonun tedavi edilmesinde de düzenli egzersizin önemi büyüktür, ancak her vakada tek başına yeterli olmayabilir (3).

    Düzenli fiziksel aktivite kişilere enerji sağlayabilir ve cinsel dürtü de dahil birçok olumlu sonuçlara neden olur.

    Alkol, Sigara Ve Sağlıksız Beslenme Alışkanlıkları

    Sosyal olarak pek çok ortam ve birlikteliğin parçası olarak tüketilen alkoller bir zevk unsuru olarak görülse de fazlası hem zihne hem bedene zararlı olabilir, yani bu durum kişilerin ruh hallerini, davranışlarını olumsuz etkileyerek sinir sistemlerine zarar verebileceği gibi bedende de birçok organ ve sistemlerin işlevlerini yapmasında çeşitli problemlerle karşılaşılması mümkündür (1). Benzer şekilde sigara ve diğer tütün ürünlerinin sürekli kullanımı ile beraber sağlıklı ve dengeli beslenme eksikliği de yine kişilerin cinsel sağlığını olumsuz yönde etkiler ve erken yaşta erektil disfonksiyona sebep olabilir.

    Erektil disfonksiyonda bu risk faktörlerinin düzeltilmesi tedavinin bir parçası olarak oldukça önemlidir (4)

    İlaç Tedavileri

    İlaç tedavisi erkeklerde sertleşme sorunu yaşayan hastaların ürolojiye başvurmasının ardından genellikle ilk kullanılan tedavi yöntemidir (5) . Avrupa Üroloji Derneği rehberine göre kullanılan bu ilaçlar oldukça etkili olup hastaların yaklaşık %70’inde faydalı sonuçlar alınmaktadır (6).

    Ancak bazı hastalıklarda veya ileri evre kalp yetmezliği yaşayan kişilerde bu ilaçların kullanımının uygun olmadığı unutulmamalıdır. Bu durumların detayları ve alternatif tedavi seçenekleri bir sonraki bölümde yer almaktadır.

    PDE5 İnhibitörleri

    PDE5 inhibitörü ilaçlar fosfodiesteraz tip 5 enziminin bloke edilerek penise kan akışının artmasını sağlar. Bu sayede ED problemlerinin düzelmesine yardımcı olurlar. Günümüzde erektil disfonksiyonda sık kullanılan PDE5 inhibitörleri tadlafil, sildenfil, vardnafil ve avanfil isimli etken maddeler içeren ilaçlardır.

    Bu dört ilaç arasındaki temel farklar, etki etme süreleri ve vücuttan atılma süreleridir (eliminasyon). Hastalar ilaç seçimlerini yaparken bunları göz önünde bulundurabilirler, ancak son kararı üroloji doktorunuz vermelidir (7,8).

    Bu ilaçlar her cinsel birleşimden önce alınması gereklidir ve geçici sertleşmeyi sağlar, yani sadece ilacın etkisini gösterdiği zaman zarfında kullanılır.

    Hormonal Tedaviler

    Erkeklerde cinsel isteksizlik sorunlarına neden olan etkenlerin başında gelen testosteron düşüklüğünde kişilere bu hormon replasman tedavisiyle normal testosteron düzeylerine ulaşabilmesi amaçlanır ve bazı durumlarda ereksiyon sorununda düzelme de görülebilir.

    Üroloji hekimi tarafından yeterli değerlendirme yapılması sonucu total testosteron seviyelerinin 12 nmol/L’den düşük olduğu durumlarda, hormon replasman tedavisi başlanabilir (9)

    Ancak bazı kişilerde bu tedavinin uygulanmaması gerekir:

    • Meme kanseri (aktif veya tedavi sonrası dönem)
    • Prostat kanseri
    • Kontrol altında olmayan kalp yetmezliği

    Psikoterapi ve Danışmanlık

    Sertleşme problemlerinde kişilere yapılan danışmanlık ve/veya psikoterapötik yaklaşımlar sadece psikolojik nedenlere bağlı ED’ nin tedavisi için değil, organik sebepli ED tedavisine bir ilave (adjuvan tedavi) olarak da uygulanır. Kişilerin bir uzmana başvurmaları halinde verilen psikoterapötik yardım sertleşmede meydana gelen soruna neden olan olumsuz düşünce ve davranışların değişmesini destekleyebileceği gibi ilişkiye bağlı yaşanan problemler ve stres, endişe gibi kişinin performans kaygısına katkıda bulunan duygularını da daha iyi yönetmesine yardımcı olabilmektedir. İktidarsızlığın tıbbi tedavisi genellikle sorunun sadece fiziksel yönünü ele almakta, ruhsal boyutunu ihmal edebilmektedir.

    Vakum Cihazları

    Vakum cihazları veya yaygın bilinen adıyla penis pompaları, penis içine kan akışını artırmak için negatif basınç kullanan yardımcı cihazlardır ve bu cihazların kullanılması sayesinde oluşan ereksiyon yardımı ile bireyler başarılı bir cinsel birliktelik yaşayabilir (10).

    Üç ana parçadan oluşan bu cihazlarda vakum oluşturan pompanın silindire bağlı ve bu da halka yapısına bağlı olan mekanizması oldukça basit şekilde çalışır ve hasta tarafından anlaşılması oldukça kolay bir mekanizmaya sahiptirler.

    Penil Enjeksiyon Tedavisi

    İntrakavernöz enjeksiyon tedavisi (İET), bazı ilaçların peniste bulunan boşluklu dokunun içine doğrudan enjekte edilmesi sonucu bu dokunun (yani corpus cavernosum’un) kanla dolmasını sağlayarak ereksiyona sebep olduğu, oldukça başarılı bir tedavi yöntemidir ve ereksiyon haplarının işe yaramadığı veya bazı kişilerde kullanımı mümkün olmadığı durumlarda kullanılır (11). Bu sayede bireyler sağlıklı cinsel birlikteliğe kavuşabilir (12).

    Penil Protez Tedavisi


    Penil Protez Nedir?

    Penil protez, erektil disfonksiyonun (ED) yani sertleşememe sorununa, diğer medikal ya da mekanik tedavi yöntemlerinden (ilaç, enjeksiyon, vakum cihazları ve benzeri yöntemler gibi) yanıt alınamadığı veya bu tedavilerin sakıncalı olduğu ya da hastaların daha kalıcı bir çözüm istediği durumlarda son çare olarak cerrahi yolla penise implante edilen bir medikal cihazdır. Günümüzde kırk yılı aşkın bir zamandır başarıyla uygulanan cerrahi tedavi yöntemidir. Sertleşmenin olması için vücutta, hormon, dolaşım ve sinir sistemleri gibi birden fazla faktörün bir arada uyumlu bir şekilde çalışması gereklidir. Penil protez bu sistemler arasında corpus cavernosum denilen, normal şartlarda kan ile dolarak penis boyutunu ve sertliğini artıran ve ereksiyon olmasını sağlayan, içi boş odacıklara benzeyen kanalların artık işlevini yapamaması sonucunda sertleşmenin sağlanamadığı vakalarda yerleştirilen ve sağlıklı cinsel ilişkiye girmeye olanak sağlayan yardımcı cihazlardır. Güncel penis protezleri 40 yıldan uzun süredir kullanımda oldukları için artık bu ameliyat rutin ve kolayca yapılabilen, düşük komplikasyon oranı bulunan güvenilir bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Teknolojinin ilerlemesi ile penis protezleri artık gelişerek daha modern ve doğal bir görünüm, güvenli ve kolay bir kullanım ayrıca hem implante edilen kişi için hem de partneri için yüksek memnuniyet ve kaliteli bir cinsel yaşama yardımcı olmak üzere geliştirilmiş olup her iki tarafta da cinsel hayata pozitif katkı yapmaya yönelik iyileştirilmeler devam etmektedir.

    Penil protezler iki ana tipe ayrılırlar:

    • Tek Parçalı (Malleable) Protezler: Sert, esnek ve bükülebilir yapıda bir veya iki parçadan oluşan ve kişilere kalıcı sertlik imkânı sağlayan cihazlardır.
    • Şişirilebilir Protezler: Doğal sertleşmeye en yakın his ve estetik sonucu vermeleri sebebiyle en yaygın kullanılan protez çeşididir. Daha kompleks yapılardır (iki veya üç parçadan oluşan sistemler gibi).

    Hekimler her iki penil protez tipinin avantaj ve dezavantajlarını ve ayrıca hastaya özgü penil protez çeşidi önerirken mutlaka şunlara dikkat ederek bireyin kendi tercihini destekleyerek bu durumu değerlendirme işlemiyle doğru yönlendirmeye odaklanır.

    • Kişinin tıbbi öyküsü
    • Fizik muayenesi (penisin muayenesi ve ultrason incelemesi ile birlikte değerlendirilir)
    • Operasyon için hastanın kabulü ve beklentisi

    Genellikle, şiddetli ED’si olan ve cerrahi tedaviyi düşünüyorsanız tüm bu seçenekler ürolog doktor tarafından detaylı olarak açıklanacak ve uygulanacak ameliyat ile ilgili gerçekçi bilgiler verilerek kişiler en sağlıklı kararı almaları için cesaretlendirilecek ve her durumda son karar kişilerin kendine ve vücuduna aittir, bu hiçbir şekilde unutulmamalıdır.

    Penil Protez Türleri


    Sertleşme Sorunu Nedir ve Sertleşme İçin Nasıl Bir Protez Seçimi Yapmalıyım?

    Sertleşme sorunu tıp dilinde erektil disfonksiyon olarak adlandırılır ve penisteki doğal sertleşmenin yetersizliği nedeniyle tatmin edici cinsel birleşme yapmaya imkan vermemesi olarak ifade edilir. Kişinin cinsel yaşamını olumsuz şekilde etkileyen sertleşme sorunlarında kalıcı çözüm imkanı sunan protez tedavileri, kırk yıldan uzun süredir uygulanan başarılı tedavi yöntemleri arasındadır. Tıp alanındaki gelişmelerle penil protezler sürekli olarak değişime uğrar, gelişir ve günümüzdeki birçok erkeğin cinsel aktivitesini ve hayatını yeniden başlatabilmesi için bu yenilikler oldukça yardımcı olmuştur. Temelde üç farklı türde olan penis protezleri kişisel tercihlerinize, anatomik yapınıza ve uzman ürolog doktorunuzun görüşüne göre değişiklik gösterebilir. Erektil disfonksiyon (ED) probleminin, yani erektil fonksiyon (ED) mekanizmalarının en sık görülen etkenleri nelerdir, bu konuyu açıklayıp ardından sizin hangi erektil disfonksiyon problemini yaşadığınızı anlamak adına sorulara cevap olarak sertleşmede sorun olan penis fonksiyonlarınız nasıl işlediğini anlamanıza yardımcı olmaya çalışalım.
    Normalde erkeğin cinsel birleşme veya masturbasyon ile birleştiğinde zihninde bir hayal oluşturarak başlatmış olduğu sertleşme süreci penisinin dokunma ile algıladığı duyular sayesinde ya da o anda zihinde oluşan imgeler (hareketli veya durağan hayalî figürler) ile uyarılmayı hızlandıran bir sürekli bir akış döngüsüdür, bu sayede bedene iletilen elektriksel ve kimyasal mesajların desteği ile penise doğru kan akışı sağlanır ve penis iç dokuları bu kanla dolarak (şişme), sertleşmenin gerçekleşmesini sağlayacaktır. Ülkemiz gibi toplumlarda sık rastlanan bir sağlık problemi olan ve özellikle erektil disfonksiyon tanısı konulan kişiler arasında en çok talep edilen bir tedavi yöntemi olan erektil protez, halk dilinde ise mutluluk çubuğu  olarak adlandırılır ve tam olarak anlaşılabilmesi için cinsellikte sorun oluşturan erkek üreme organlarının nasıl çalıştığı konusunda da bireylere bilgi verilmelidir. Penisin iç kısmında bulunan corpus cavernosum isimli yapılar penisin sertliği için sorumlu olduklarından bu yapının fonksiyonlarında meydana gelen herhangi bir bozulma durumunda erektil disfonksiyon ve sertleşmede güçlük görülecektir, doğal tedaviler ile düzeltilemiyorsa bu durum için en son tedavi erektil disfonksiyon için penil protez yani diğer adıyla mutluluk çubuğuna başvurulur (3) ve bu protezleri iki ana başlık altında sınıflandırılır:

    •  Tek Parçalı (Malleable): Bükülebilir tek parçadan oluşan sert protezler sınıflandırmasına girer ve en kolay yerleştirilen penil protez tipidir.
    • Şişirilebilir Protezler: En sık kullanılan penil protez türüdür. Şişirilebilir 3 parçalı protez ve şişirilebilir 2 parçalı protezler olarak 2 çeşidi bulunmaktadır.

    Protezlerin hangi ebatta olacağına doktor muayenesinde yapılan ölçümleme sonucunda karar verilir ve yapılacak operasyonla penise implante edilirler (4)

    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Üç Parçalı Şişirilebilir Penis Protezi
    Tek Parçalı Bükülebilir Penis Protezi
    Tek Parçalı Bükülebilir Penis Protezi

    Tek Parçalı (Malleable) Protezler

    Sertleşmeye yardımcı tek parçalı penil protez veya mutluluk çubuğu, penis içerisindeki kanalların (corpus cavernosumun) işlevini yapay olarak üstlenip sertliği sağlayan bükülebilir özellikteki implant şeklidir (5) ve en basit ve en kolay takılan mutluluk çubuğu türüdür. Tek parçalı penil protez ameliyatı diğer protez ameliyatlarına göre daha kolay olduğu ve ameliyat sonrası enfeksiyon ve diğer problemlerin görülme riski düşük olduğu için hastane seçimine göre genellikle aynı gün taburcu olabilmektedir (6). Tek parçalı penil protez ameliyatı sonrası kişiler, ilişki esnasında ve gerek duyduklarında, elleriyle protezin şeklini ayarlayarak dik durmasını sağlarlar ve kullanımı tamamlandıktan sonra ise yine elle bu işlemi gerçekleştirerek eski haline getirilebilen protezlerdir (7).

    Şişirilebilir Protezler

    Erkeklerin yaşam kalitesini arttırmada başarılı ve doğal sertleşmeye en yakın hissiyatta olan penil protez çeşitidir. Penis içerisine yerleştirilen şişirilebilir silindirler, karın içerisine yerleştirilen rezervuar ve testislerin arasına yerleştirilen pompadan oluşur. 3 parça bulunması nedeniyle üç parçalı şişirilebilir protez olarak isimlendirilir (8).
    Bu üç parça arasında özel tüpler bulunur ve bu tüpler yardımı ile testiste yer alan pompanın sıkıştırılması sonucu rezervuardan penis içindeki silindir parçaların içerisine doğru sıvı iletilir. Bu sayede şişerek sertleşen silindir yapısı penisin boyutunu da artırarak sertleşme sağlar. Bu protezlerde üretici firma tarafından sunulan çeşitlilik sağlandığı için işlev açısından bazı farklılıklar vardır. Bu farklılıklara örnek olarak uzayan ve genişleyen ( hem enine hem de boyuna genişleyen) şişirilebilir üç parçalı penil protezler, dar anatomik yapı için üretilmiş dar çaplı enine genişleyen üç parçalı şişirilebilir penil protezler, ve yalnızca enine genişleyen şişirilebilir üç parçalı penil protezler verilebilir.

    Hastanın anatomisine ve isteğine en uygun olan protez üroloji hekiminin tavsiyesi ile birlikte seçildikten sonra cerrahi işlem yapılarak protez implante edilir (9). Üç parçalı erektil protez diğerine kıyasla daha doğal bir görünüm ve his sunması ve ayrıca sürekli sertlik hali oluşturmaması nedeniyle daha fazla kişi tarafından tercih edilmektedir.

    Penil Protez Ameliyatı ve Sonrası


    Ameliyat Süreci

    Penil protez ameliyatı, erektil disfonksiyonun (sertleşme probleminin) diğer tedavi yöntemlerine (ilaçlar, enjeksiyonlar ve vakum cihazları) yanıt vermeyen, bu tedavileri kullanamayan veya kullanmak istemeyen veya daha kalıcı bir çözüm arayan kişilere uygulanabilen, genellikle 1 saat civarında süren (kullanılan protez çeşidine göre süre uzayabilir ya da kısalabilir) ve düşük riskli cerrahi bir işlemdir. Günümüzde modern teknolojinin sunduğu gelişmiş sterilizasyon ve cerrahi cihazların kullanılması sayesinde ameliyatla oluşan enfeksiyon ihtimali minimum seviyededir ve penil protez, kırk yılı aşkın süredir yaygın olarak kullanılan güvenli bir tedavi yöntemi olarak kendini kabul ettirmiştir. [1] Ameliyat öncesi hazırlık aşaması oldukça önemlidir ve birkaç basamaktan oluşmaktadır:

    Ameliyat Öncesi Görüşme ve Muayene

    Üroloji uzmanı ile yapılan görüşmenin amacı hastanın tıbbi geçmişinin ve sertleşme problemi öyküsünün dinlenmesi ve değerlendirilmesidir. [2] Kişiler bu görüşmede daha önce kullandıkları sertleşmeye yardımcı ilaç tedavileri, enjeksiyonlar ya da diğer yöntemlerden alınmış sonuçlar hakkında detaylı açıklamalar yapacak ve beklentilerini aktarabilecektirler, ayrıca cinsel yaşam ile ilgili yaşadığı tüm diğer sorunları ve varsa psikolojik destek alıp almadığını da bildirecektirler. Sertleşememenin sebepleri arasında diyabet, hipertansiyon gibi bazı hastalıkların olması durumunda da bunların tespiti ve ameliyat planlamasına etkisi bu görüşmelerde detaylı bir şekilde açıklanır (3, 4, 5). Üroloji hekimi tarafından gerçekleştirilen muayene ile penisin boyu ve diğer anatomik özellikleri değerlendirilip uygun protez boyutu ve tipi belirlenir ve bu süreç hasta bilgisi ve rızası dahilinde gerçekleştirilmektedir (6,7).

    Ameliyat İçin Rutin Hazırlık ve Kontroller

    Üroloji hekimleri, yapılan görüşme ve muayeneyi takiben çeşitli test ve tetkikler ile kişinin genel sağlık durumunun değerlendirilmesini ve ameliyata hazırlık işlemlerini tamamlayacaktır, ameliyat planlamasında önemli olan bu kontrollerin ve testlerin yapılması kişinin ameliyata uygun olup olmadığının belirlenmesi amacıyladır (8) ve rutin kan tahlili (tam kan sayımı ve biyokimya), idrar tahlili ve EKG (Elektrokardiyografi) başta olmak üzere kişinin sağlık durumu ve tıbbi öyküsü dikkate alınarak bazı özel ek tahlil ve tetkikler (görüntüleme ve hormon düzeyi ölçümleri gibi) yapılabilir (9).

    Penil Protez Tipine Göre Ameliyat Süreci

    Cerrah tarafından genel anestezi altında uygulanan ameliyatta kişi herhangi bir acı ya da rahatsızlık hissetmez (10). Sertleşmeye yardımcı protezleri iki ana kategori oluşturur (bkz. Penil Protez Türleri). Bu iki kategori arasındaki farkın cerrahi işleme etkisi oldukça büyüktür (11).

    Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci

    İyileşme sürecinde ameliyat sırasında kullanılan tekniğin, protez çeşidinin ve hastanın tıbbi öyküsü ve sağlık durumunun etkisi oldukça büyüktür ve bu süreç kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ancak ameliyat sonrası dönem, iyileşmenin hızlı bir şekilde gerçekleşebilmesi ve komplikasyon (yani istenmeyen durum) risklerini en aza indirgemek için oldukça önemlidir (12) . Hastalar bu süre zarfı boyunca çeşitli kurallar ve önerilere uymalı ve bu önerilere dikkat ederek davranmalıdır (13).
    Genel anlamda hastalar 1 -2 gün içerisinde hastaneden taburcu olmakla beraber bir takım ilaç tedavileri ile beraber bazı fiziksel kısıtlamalar da gerektirecektir (14, 15).

    Ameliyat Sonrası Kullanılacak İlaçlar ve Korunma Önerileri

    Üroloji uzmanı tarafından genellikle ağrı kesici ve antibiyotik reçetelendirilir, ancak hastanın durumuna göre bazı ilaçlar da kullanılabilir. Antibiyotik tedavisinin amacı penil protez implantasyonunun en önemli risklerinden biri olan enfeksiyon gelişimini engellemektir.
    Ameliyat sonrası oluşabilecek olan ağrı veya rahatsızlık hissi genellikle hafif veya orta şiddette olup kısa bir süre içinde geçecektir. Operasyonun yapıldığı bölgede (penis ve testis torbasında [skrotum]) hafif bir miktar şişkinlik ve morluk da olabilir (16)

    İlk Cinsel İlişki Zamanı ve Kişisel Kısıtlamalar

    Genellikle iyileşme süresi 4-6 hafta arasındadır ve doktor muayenesinden sonra ilişkiye başlanabilir.

    Sertleşmeme Sorunu İle Yaşamak


    Erektil disfonksiyon (ED) tanısı bir erkeğin hayatını birçok açıdan etkiler. [1] Fiziksel sağlık ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği gibi özellikle kişinin kendine olan güvenini ve benlik saygısını azaltarak depresyona girebilir. ED, ayrıca erkeğin partneriyle kurduğu yakın ilişkileri ve cinsel hayatını da etkileyerek mutsuzluk, üzüntü, endişe ve öfke duygularının yaşanmasına neden olacaktır. Bu duruma bir de cinsellikle ve erkeklikle ilgili toplumsal norm ve beklentileri eklediğimizde, çoğu erkek, utanç ve yetersizlik duygusuyla bu problemlerini başkalarıyla paylaşmaktan kaçınır ve içine kapanır. [2] Tedavinin başarıyla sonuçlanabilmesinde, sertleşme sorununun altında yatan fizyolojik problemin çözümüne ek olarak, bu psikolojik boyutun da ele alınmasının oldukça önemli olduğu unutulmamalıdır (3).

    Kişisel İlişkiler ve Cinsel Yaşam

    İki insan arasındaki samimiyetin en yüksek ifadesini simgeleyen cinsel ilişkinin normal şekilde gerçekleştirilebilmesi fiziksel uyum ve hormonal bir uyarandan ibaret bir eylem değil, iki kişi arasında, duygusal bağlılık ve güven ile beraber karşılıklı tatmin ve doyum ile gerçekleşen karmaşık bir sürecin sonucudur (4) ve bu karmaşık sürecin bir parçası olan ereksiyonun başarıyla gerçekleşmesi de ED olmayan bireyler bile stres veya çeşitli sebeplerden dolayı (ağrı ve yorgunluk gibi) zaman zaman ereksiyon sağlama ve sürdürmede zorluk yaşayabilmektedirler. Erektil disfonksiyon probleminin (ED’nin) kişiye hatırlattığı bu gerçekler ise daha da fazla olumsuz duyguya kapılmalarına ve anksiyeteye sebep olarak ilişkileri üzerinde ciddi baskı oluşturabilmektedir (5). Sertleşme problemleri cinsel isteksizliğe ve performans kaygısına yol açarak bu sorunların sürekli hale gelmesine sebep olabilir (6)

    Psikolojik Destek ve Danışmanlık

    Yukarıda bahsedilen psikolojik sorunlarla başa çıkmanın en etkili yolu bir terapiste başvurmaktır (7). Tedavi, hem bireysel hem de eğer kişinin eşi varsa çift terapisi olarak planlanabilir (8).

    Sonuç: Sertleşmeme Nedenleri ve Tedavi Seçenekleri


    Sertleşmeme sorunları, erkeklerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen yaygın bir sağlık sorunudur. Bu problemin altında yatan nedenler hem fiziksel hem de psikolojik olabilir. Diyabet, kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi fiziksel sağlık sorunları, sertleşme problemlerinin başlıca nedenleri arasında yer alırken, stres, anksiyete ve ilişki problemleri gibi psikolojik faktörler de bu duruma katkıda bulunabilir. Sertleşmeme tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri, psikoterapi, vakum cihazları ve penil enjeksiyon gibi çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Ancak bu tedavi seçenekleri yetersiz kaldığında, kalıcı ve etkili bir çözüm olarak penil protezler devreye girmektedir.

    Penil protezler, ileri derecede sertleşme sorunu yaşayan erkekler için uzun vadeli ve güvenilir bir tedavi seçeneğidir. Şişirilebilir ve tek parçalı olmak üzere iki ana türde sunulan bu protezler, hastaların cinsel hayatlarını normale döndürmelerine yardımcı olur. Penil protez ameliyatı, genellikle kısa bir iyileşme süreci gerektirir ve ameliyat sonrası dönemde hastalar günlük aktivitelerine hızla dönebilirler. Bu tedavi yöntemi, birçok erkek için memnuniyet verici sonuçlar sağlamaktadır.

    Penil protezlerin önemli bir kısmı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından kapsanmaktadır. SGK’nın ödeme şartları ve mutluluk çubuğu tedavisi hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler, sitemiz üzerinden “Bilgi İsteme Formu”nu doldurarak bizimle iletişime geçebilirler. Sertleşme sorunlarının tedavisi ve penil protezler hakkında daha fazla bilgi edinmek için, uzman hekimlerimizle yapacağınız görüşmeler, en uygun tedavi seçeneğini belirlemenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, sertleşme sorunu çözümsüz değildir ve doğru tedavi yöntemleri ile cinsel sağlığınızı geri kazanabilirsiniz.


    Bu yazı/sayfa, Üroloji Uzmanı tarafından derlenmiş, incelenmiş ve onaylanmıştır. Bu yazı içeriğinin doğruluğunu ve güvenilirliğini garanti etmektedir. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

    Referanslar

    Referanslar:

    “EAU Guidelines. Edn. presented at the EAU Annual Congress Amsterdam 2023.” European Association of Urology, 2023, https://patients.uroweb.org/other-diseases/erectile-dysfunction/

    UROWEB EAU Hasta Bilgilendirme Web Sitesi 2024

    [1] https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/erectile-dysfunction/symptoms-causes/syc-20355776

    [2] https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/10048-erectile-dysfunction-ed

    [3] https://www.healthline.com/health/erectile-dysfunction

    [4] https://www.webmd.com/erectile-dysfunction/guide/erectile-dysfunction-symptoms-types

    [5] https://www.niddk.nih.gov/health-information/urologic-diseases/erectile-dysfunction/symptoms-causes

    [6] https://www.everydayhealth.com/erectile-dysfunction/guide/

    [7] https://www.verywellhealth.com/erectile-dysfunction-symptoms-5154611

    [8] https://www.yalemedicine.org/conditions/erectile-dysfunction

    [9] https://www.webmd.com/erectile-dysfunction/guide/erectile-dysfunction-treatment-care

    [10] https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/erectile-dysfunction

    [11] https://www.health.harvard.edu/mens-health/erectile-dysfunction-an-overview

    [12] https://www.urologyhealth.org/urologic-conditions/erectile-dysfunction

    Neden Rigicon® Penil Protezleri


    Rigicon, global bir marka olarak ABD kökenli olup, tüm Avrupa ve dünya genelinde güvenle tercih edilen penil protezleri sunar. Ürünlerimiz, uluslararası FDA* ve CE onaylarına sahip ve SGK ile anlaşmalıdır. Ayrıca penil protezlerde ömür boyu garanti verilmektedir. Türkiye’nin dört bir yanında, 32 yıllık köklü tecrübemizle, her hastanın anatomisine uygun, kişiselleştirilmiş çözümler geliştirmekteyiz. Tecrübeli hasta yönetim uzmanlarımız ve yüksek deneyimli cerrahlarımızla, yüz yüze iletişim ve bölge ofislerimiz aracılığıyla her zaman yanınızdayız. Rigicon olarak, size ve ihtiyaçlarınıza en uygun çözümleri sunmayı amaçlıyoruz.
    • SGK Anlaşmalı
    • Ömür Boyu Garanti

    • Uluslararası FDA ve CE Onaylı

    • Türkiye’nin Her Yerinde
    • 32 Yıllık Tecrübe
    • Anotominize Uygun Çözümler
    • Penil Protez Danışmanlığı
    • Yüz Yüze İletişim
    • Bölge Ofisleri
    • Tecrübeli Hasta Yönetim Uzmanları
    • Yüksek Deneyimli Penil Protez Cerrahları

    *Rigi10 FDA ve CE onaylıdır. Infla10 ürünleri CE onaylıdır.

    Yayın Tarihi: 4 Temmuz 2024
    Andromed
    Yalnız Değilsiniz

    Andromed olarak, Rigicon’un üroloji alanında sunduğu yenilikçi ve kapsamlı ürün gamını Türkiye’de hastalarımızın hizmetine sunmanın gururunu yaşıyoruz.

    Rigicon’un geliştirdiği üstün teknolojiye sahip çözümleri, özellikle erektil disfonksiyon ve inkontinans tedavilerinde yeni ufuklar açıyor ve hastalarımızın yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştiriyor.

    Hastalarımızın ve sağlık profesyonellerinin ihtiyaçlarına cevap veren Rigicon ürünleri, Andromed aracılığıyla Türkiye’deki hastalarımıza ulaşarak, tedavi süreçlerini daha etkin ve konforlu hale getiriyor. Bu iş birliği, üroloji tedavilerinde yenilikçi yaklaşımları herkes için erişilebilir kılarak, Andromed’in sağlık sektöründeki etkisini daha da güçlendiriyor.

    Rigicon Medikal A.Ş. çatısı altında, hastalarımızın ihtiyaçlarını merkeze alan, yenilikçi ve ileri görüşlü yaklaşımlarımızla sektöre katkı sağlamaya devam edeceğiz.

    Andromed
    Bilgi İstek Formu
    SGK Geri Ödeme Koşulları

    Protezlerin önemli bir kısmı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından kapsanmaktadır. SGK’ın ödeme şartları ve protezler hakkında daha detaylı bilgi almak için sitemiz üzerinden “Bilgi İsteme Formu” vasıtası ile bizimle iletişime geçebilirsiniz. Tüm telefon görüşmeleri Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK ) gereğince kaydedilmemektedir ve saklanmamaktadır.